2 Ağustos 2008 Cumartesi

GİZLİ YAĞMA



Gecen yıl arılığımın 20-30 metre yakınında Nurettin Hoca’nın arıları vardı.Ben Mart ayında arıyı geliştireceğim diye şerbet vermeye başladım.Belirli bir süre sonra arılarda gram bal yok.Şerbeti aralıksız veriyoruz.Hanıma şuna bir litre şerbet verelim yarın bakalım ne olacak dedim.Ertesi gün ışıltı bile yok.arılar yağmalanıyor.Kovana,kovan arısı gibi rahatlıkla girip taşıyorlar.Komşunun kovanlarında bal da var.düzenli şerbet vermiyor.arıları başka yere kaldırdık.Başka arkadaş benim kovanlarımı seninkinin yakınına koyalım dedi.olur dedik.bir kaç gün sonra benim kovanda hareketlilik arttı. un kavanozunu alıp arılığın yolunu tuttuk.Benim kovanın peteklerini çektik tüm arıları una buladık.arkadaşın kovanlarını önleri un oldu.Oradan da ayrıldık.Geçen yıl, ekime kadar şerbet verdiğim halde arıları geliştiremedim.Kovanları birleştirerek kışa girdik.Kış dan tamamını kaybederek hüsranla çıktık.
Bizde bu hastalık olunca tekrar edindik.iki de Devlet verdi.Ziraatın verdiği arılar Sakarya ili arısıymış.Biz de Yusuf ve Halil bey den Es Es yerlisi alarak bölmeleri oluşturduk.
Yukarıdaki olay aynı arılığın içinde de olabileceği için arılığım da çok çeşitli ırk bulundurmamaya çalışıyorum. Birkaç arkadaşı arayarak durumu anlattım.Çok yavru atan arı ırkları bu eğilimde olabiliyormuş.Şu anda arılığımda Yusuf Beyin verdiği 1 kovan Muğla arısının F1, 4+2 Es Es yerlisi, 2+3 kadarda Sakarya arısının ırkından var.Kafkas ırkı arıyı özellikle edinmemeye çalışıyorum. Baharda ve Temmuz- Ağustos-Eylül aylarında gelişimi zayıf olduğu için daha çok yağmalanıyor. Nüfus zor gelişiyor. Yazın tamamen duruyor. Kışa bol nüfusla giremediği için kaybı çok oluyor.

Hiç yorum yok: