Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
Arıcı arkadaşın arı kontrolünde yardımcı oldum.Beze Formik asit 5-10 ar cc olarak uyguluyor.Uygulama dozu Kovan mevcudu dikkate alımıyor.Kat koyuncaya kadar da azar azar vereceğim diyordu.Uygulama şekli ve dozu hakkında genel hatırlatma yapmak istedim. Kolay gelsin.Yazı pekçok çekinceyide giderir umarım
Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
Merhaba Arı dostları Ana Arının önemini yayınlayacağım resimlerden sizler karar vereceksiniz. Genc verimli analar olunca hem bal hasatı güzel oluyor hemde Arılıkta ( fazla) sokulmadan çalışabiliyoruz.Bir de genc Arı oğula gitmediğinden Arılar sadece bal yapıyorlar.
Kovanlar benim kovanlarımdan hatta onun bazı kovanları 40 çıtalık. ( benim 34 Çıta ) Ana Arıyı 2 senede bir değiştirir. Resimleri 29.03.2008 çektim yani dünün resimleri.
Arkadaşım bal kısmını acmış arılara. Bizim kovanlarımızda kat yok sağ tarafı kovanın ballık ortada Ana Arının ballığa gecememesi için konulmuş sabit bir ızgara var onun için bal hasatında yavrulu çıta almıyoruz.Bu Arının cinsi Karniyol demekki Ana arı kaliteli olursa Arı miktarı da yerinde olursa Kovan birleştirmeye bile gerek yok.
Yukarıdaki resimleri Mehmet Yüksel'in bloğundan aldım. Almanya'da İklimi bizden daha iyi olamaz. Bizim arıların şu anda 6 çıtalısı Eskişehir gibi yerde güçlü deniliyor.Nektar akım dönemine kadar kata çıkar.onlar şimdiden ballığı açmışlar. Biz bir yerde hata yapıyoruz ama nerde, genç ana arı kullanımı :Geçen yılkı destek verilen ana arı sayısı koloni sayısından fazladır. Sonbahar bakımı:gayet iyi eylül sonuna kadar şerbet veriliyor. İklim:Coğrafi konum nedeniyle Almanya'dan daha sıcak Polen gelişi,Flora,bitki çeşitliliği:Çok farklı değil.Meyva ağaçları aynı zamanda açdı. Kışlık kayıplar:Yaşam gücü deniliyor bakanlığın sitesinde. Her bahar sohbetlerin yarısı kimin kaç kovan söndürdüğü şeklinde. Pek çok kişi arıcılığımızı buralara getirdim diye övünüyor. Pek çok konuda olduğu gibi bunda da zenginler yaratmakla uğraşıyoruz. Geniş kesimler ne olur o kadar önemli değil. Arı çinsi,kaliteli ana arı üretimi olabilirmi ?
Yukarıdaki arıları görünce Havanda su dövüyoruz sanki.
Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
Bu sene mevsim erken başladı.şubatın ilk günleri arısız kovanları temizledik pürmüzle yakarak arılı kovanları hızla aktardık.Yavru mevcudu iyi bal durumu iyi.polen gelişi güzel yinede elimde kalan polenleri iyice kıyarak kek yapıp arıya verdik. Bu yıl arıların bir kısmını Kırklareli çinsiyle değiştirmek istiyorum.Pek çok pozitif özelliğinden bahsediliyor. sizlere bol verimli yıllar dilerim.
Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
Merhaba,Arıcılığa başladığım 4 yıl önce böyle bir derdim yoktu.Bazen sayısız arı sokar,yıl yeni başladığında ilk sokmalar biraz şişer daha sonrakiler şişmez.Bende arı sokmasına aldırış etmezdim.Bazen paçamdan bazende bileğimden beni sokardı.Geçen yıla gelidiğinde açılışı bol sokma eylemiyle yaptık.serde var aldırış etmiyoruz.Allerjiyi vucudumda böyle böyle edindim.Son arı sokması bileğimden oldu.bir iki kovana bakıp ayrılacakdım.tüm vucudum yanık gibi su topladı.Muhteşem beyin bloğundan allerji oluşmasını ve tedavi olan başka arkadaşın bloğundan tedavisi olduğunu öğrendim. 4 aydır O.Ü.Tıp Fakültesinde allerji aşısı oluyorum.Uzun masraflı bir iş.çok zaman ayırmak gerekiyor.dahada uzun süre aşıya gideceğim. Şimdi arıya giderken kat kat giyiniyorum.ayağımda çizme kat kat giyim.yazın sıcakta daha zor oluyor. Allerji gelişmeden bunların yarısını yapsaydım bende daha uzun süreler allerji gelişmeyecekti.%100 anafilaktik apis mellifera allerjisi.ailem arılardan uzak durmam konusunda (allerji doktorumda)telkinde bulunuyorlar.endişeliler. Hoşcakalın.
29 Ekim 2007 Pazartesi
Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ Arı yetiştiriciliğinde verim alabilmek için; kullanılacak damızlığın bölgeye adapte olabilen ve genetik potansiyeli bilinen ırk olması temel kuraldır. Ülkemizde Doğu Anadolu, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege-Akdeniz bölgelerimizin iklimleri birbirlerinden fevkalade farklılık arz etmektedir. Özellikle bu dört bölgemizin her birisinde yüzlerce yıldır yaşamakta olan arı kolonileri kendilerini bu bölgelerin iklim ve florasına öylesine adapte etmişlerdir ki; her bölgede, o bölgenin iklim ve florasından kaynaklanan ırklar oluşmuş ve bu ırklar fizyolojik olarak değişik davranışlara sahip olmuşlardır. Flora ile olan ilişki sadece fizyolojik davranışlarda kalmamış, arıların morfolojisini de etkilemiştir ve Kafkas arısının hortumu üçgül çiçeklerinin derinde olan deniz arıları orman gülündeki kumarın maddesine dayanıklı hale gelmiş, İç Anadolu Arısı Mayıs- Haziran ayı çiçekleri nektar akımından hızla faydalanmaya adapte olmuş, Muğla arısı ise Eylül-Ekim aylarında çam balı diye bilinen basra salgısına adapte olduğundan bu mevsime endekslenerek hızla çoğalmaktadır.
Ülkemizde, arıcılığın kurtuluşu gezginci arıcılık ile birlikte DAMIZLIK ANA ARI ÜRETİMİ VE DAMIZLIK ANA ARI KULLANIMIDIR Hibrid : İki ayrı ırkın veya iki ayrı saf hattın veya ayrı bir ırkla değişik ırktan bir saf hattın, birbirleri ile melezleşmesi sonucu meydana gelen melezlere HİBRİD denir. Hibridler genelde kontrollü yapılırlar ve bunlara kontrollü hibridler adı verilir. En verimli koloniler hibrid kolonilerdir. Bu şekilde yapılan iyileştirme çalışması, ekonomik açıdan önemli karakterlerin birleştirilme imkanlarına dikkat edilerek hatasız yapılırsa ilk kuşak melez kolonilerin verimliliği ıslah materyali olarak kullanılan ebeveyn ırklara göre en az % 20 - 25 daha üstün olmaktadır. Ancak hibridlerde bu üstün verim yalnız ilk kuşaklarda alınabilmektedir. İleri kuşaklarda bu verim hızla düşer. Dünyada bilinen önemli hibridler vardır. Hibrid üreticiliği arıcılığın en teknik ve en ileri aşamasıdır. Çok külfetli ve ileri bir tekniğin uygulanmasını gerektirmesine karşın hibrid ana arıların kolonilerinden sağlanan yüksek verim bu külfete katlanmaya değer bulunmaktadır. Hibrid üretmenin temel kuralları Kural : Önemli hibridlerin ebeveynleri olan saf ırk ve saf hatlar elde tutulmalıdır. Kural : Tanınan hibrid ana arıların üretilebilmesi için tanınan hibridin ebeveynlerinin hangi ırk, eko tip veya saf hat olduğunun bilinmesi gerekir. Kural : Tanınan hibridlerin ebeveynlerinin ana arıları ve erkek kolonileri saf olarak üretilmelidir. Kural : Tecritli çiftleşme bölgelerinde hibridin saf ebeveynleri bulundurulmalı ve çiftleşmeleri sağlanmalıdır. Dünyaca tanınan önemli hibridler Sterline : 1949´da ABD´de üretilmiştir. İtalyan arısının dört hat hibrididir. Midnite : 1957´de ABD´de üretilmiştir. Kafkas soyunun dört hat hibrididir. Saf hat ebeveynlere göre % 130 - 200 daha verimlidir. Buckfast : Br. Adam´ın İngiltere´de geliştirdiği bir hibriddir. Buckfast ana X Anadolu baba hırçın ve hareketli, Anadolu ana X Buckfast baba sakin ve uysaldır. Buckfast hibridi ebeveynlere göre % 128 - 151 daha verimli bulunmuştur. Hibrid yetiştiriciliğinde ilk olarak yöreye uygun ve iyi kombinasyon verecek ırklar ya da hatlar seçilir. Her zaman istenilen sonucun alınabilmesi için, seçilen ebeveyn hatlar seleksi yon yoluyla, mümkün olduğunca ortak özelliklere kavuşturularak saflaştırılır, istenilen karakterler elde edilir ve sabitleştirilir. Bu saf hatların elde edilebilmesi için yapay dölleme gereklidir. Kullanma Melezleri : Saf bir ırkın bakire ana arısının; yaşanılan coğrafi bölgede bulunan lokal kolonilerin erkek arıları ile çiftleşmesi ile elde edilen çiftleşmiş ana arılara kullanma melezi ana arılar denmektedir. Burada bir nevi hibrid yetiştiriciliği yapılmakla beraber erkek kolonilerin ırk özellikleri bilinmediğinden ve bilinse bile tecritli çiftleştirme bölgesinde kontrollü çiftleştirme yapılmadığından bu ana arılara hibrid demek mümkün olmamakta, verimleri konusunda kesin bir ifade kullanılamamaktadır. Tecritli çiftleştirme alanları tesis edemiyorsanız bu tür üretim kaçınılmaz olmaktadır. Türkiye´de 1978 yılından bu yana yapılan ana arı yetiştiriciliği bu temele dayalı olarak yapılmaktadır. Ana hattı Kafkas olan kullanma melezi ana arılar yetiştirilmektedir. Ana arılar Kafkas ırkından yetiştirilmekte, bu ana arıların çiftleşmeleri için normal yani değişik ırk ve melez kolonilerin bulunduğu yerlerde çiftleşmeleri sağlandığından erkek koloniler hakkında hiç bir şey söylemek mümkün olmamaktadır. T.C.Tarım ve Köyişleri Bakanlığının sitesinden alınmıştır
Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
Merhaba Varroa ya karşı yapılmış iki araştırma Uludağ Arıcılık Dergisinde (2007 1-2) sayılarında yayınlanmış. Varroa destructor ile doğal bulaşık balarısı kolonilerinde Ecostop(Thymol+Menthol)ve Perizin (Coumaphos)in etkisi Levent Aydın,İbrahim Çakmak,Selvinaz Seven Çakmak Varroa'ya karşı Hiveclean ve perhizin etkisinin karşılaştırması Tuğrul Giray,Meral Kence,Aykut Kence Bu araştırmaları buraya taşıyamam.Herkesin Ulaşabileceği araştırmalar.Herkesin okumasını önerebilirim. Hoşcakalın. İsmail Koca
Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
Merhaba Ben Eskişehirde ikamet ediyorum.Devlet Memuruyum.Üç yıldır arıcılıkla da uğraşıyorum. Burda amacım magazinel günlük olmayıp,bana göre aykırı olanları sizinle paylaşmak. Blog kültürüyle aynı değil.Genel için yararlı olabilecek araştırmaları sizlerle paylaşmak istiyorum. Arıcılık hakkında kendi bilgimi paylaşacağım dersem kendimi ve sizleride kandırırım.Bu işin eğitimini almış ve veren pek çok insan varken, benim bence diye fikir yürütmem bana aykırı. Pek çok kişi yazı yazıyor zamanla birbiriyle çelişiyor. Bazı sitelerin tamamını oku bir şey öğrenemiyorsun yetkin kişiler pek yazı yazmıyor.neden ? Arıcılık da yapılması gerekenleri uzun uzun kitaplar halinde yayınlanmış.Amerika'yı tekrar tekrar keşfetmek gereksiz. Ülkemizde her şeyin yapılma tarihleri farklı.Biz eylülün sonunda teşvik beslemesini sonlandırıp,kışlık bakımını yaptığımızda pürende arı çoğaltıyorlar.her taraf çiçek açmış.kimi çamda kaç gün kalacağını konuşuyor.Biz kovanda en az şu kadar bal kalması gerekir diye konuşuyoruz.Bunun sonu yok.ben pek çok kişiye bölgenizdeki eski arıcılarla ilişkileri iyi tutun diyorum.
Eskişehire'de Bayan Öğrenci İçin Kalacak Yere mi İhtiyacınız Var? Tıklayın
Türkiye’de 2006–2007 Koloni Kayıplari Ön Raporu
Türkiye’de 2007 basında arıcıların bildirmege basladıgı yüksek kovan kayıplarını arastırmak üzere bir anket çalısması düzenlenmistir. Bu anketle daha önce ABD’de kovan kayıplarını arastırmak üzere düzenlenen anketin sonuçları da gözönüne alınarak geçmis yıllar ve bu yıl görülen kayıplar karsılastırılmıstır. Bu yıl geçen yıllara göre istatistiki anlamlı bir koloni kaybı anketlerde bildirilmistir. 2006–2007 ortalaması % 43, 2005 ortalaması % 10, 2004 ve 2003 ortalaması % 10 altında olarak bulunmustur (Sekil 1). Arıcıların 2003, 2004 ve 2005 kayıpları birbiri ile oranlı iken 2006–2007 kayıpları arıcının önceki kıslatma basarısı ile alakasız bulunmustur (bkz. Tablo 1). Bu sonuçlar arıcıların besleme, kovan yönetimi gibi konularda farklı yaklasımlarının kovan kaybı ile ilgisi olmadıgı kanısını desteklemektedir. Koloni kayıplarının dagılımı incelendiginde olaganüstü kayıpların üç bölgede toplandıgı görülmektedir (Sekil 2): Batı Akdeniz (Mugla, Marmaris), Güney Dogu Anadolu (Hatay, Diyarbakır), Kuzey Dogu Anadolu ve Karadeniz’in dogu kıyısı (Artvin, Ardahan, Trabzon, Rize, Giresun). Bu dagılım yörelerde arıcıların belirttigi anormal iklim kosullarını isaret etmekle birlikte komsu bölgelerde kayıpların olmaması yerel baska bilinmeyen etkenlerin önemli olduguna isaret ediyor. Olaganüstü hava kosullarına karsı arıcılara özel meteoroloji raporlarının hazırlanması arıcıların hazırlıklı olmasını saglayacagından önemli olabilir. Diger bilinmeyen etmenler tarımda kullanılan kimyasal maddeler veya bilinmeyen yeni hastalıklar olabilir. Arı kayıplarının bulundugu bölgeler ve bunun dısındaki bölgelerin ve buralardan alınacak örneklerin sistemli olarak incelenmesi bilinmeyen etmenleri bulmak için önemli olabilir. Sonuçların iyi bir yönü süphelenilenin aksine arıcılık girdilerinin ölümlerle ilgili görünmemesidir. Kullanılan ana arıların kaynagı, arıya verilen kek ve diger besin tipi ve kaynagı, bilinen hastalıklar ve bunlara karsı kullanılan ilaçlar, kullanılan temel petek kaynakları ölümlerle alakalı bulunmamıstır. Türkiye’deki kovan kayıpları ABD’de görülen Koloni Çökme Bozuklugu’ndan farklı bulunmustur. _ncelenen 80 ankette yalnız 16 yanıt Koloni Çökme Bozuklugu belirtileri ile uyumlu bulunmustur. Koloni Çökme Bozuklugu kovanlarda arı sayısının bir hafta gibi kısa bir zamanda azalması, bu sırada kovanda yavru miktarının azalmaması, çogu kez ana arı ve bir avuç kadar arının kovanda kalması, buna ragmen kovanlarda balın kalması ve mum güvesi gibi parazitlerin kovanlarda görülmemesi olarak özetlenebilir. Bu gözlemlerin yapıldıgı az sayıda anket genele dagılmamıs, yalnız Rize ve Ardahan’dan gelmistir. Önemli ve umut verici bir bulgu yerli arı ırklarından (Anadolu, Suriye, Mugla ve Trakya arıları), ve yerli arılarla melezlenmis Kafkas ırkından arıların, Artvin ve Ardahan dısında %20’nin altında kayba ugramasıdır (Sekil 3). Yöresi dısında kullanılan saf Kafkas ve Avrupa kökenli arılar en çok kayba ugramıslardır. Bu sonuç Türkiye’ye dısardan arı getirilmesini yasaklama uygulamasının yerinde oldugunu da göstermektedir. Koloni kayıplarının nedenleri arastırılırken yerli arı ırklarını seçerek arıcıların biraz olsun bu kayıpları azaltabileceklerini düsünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Koloni Çökme Bozuklugu, Apis mellifera, balarısı, Türkiye, kovan kayıpları, iklim, hastalık, pestisit.